Histrionik Kişilik Bozukluğu Nedir?
Histrionik kişilik bozukluğu olanlar, kişilikle alakalı duygusal, bilişsel ve işlevsel bozukluk anlamına gelir. Kişinin yaşadığı olayları ya da duygularını abartılı bir şekilde aktararak ilgi odağı haline gelme çabası bu rahatsızlığın en belirgin karakteristiğidir. Yakınlık kurma çabası olan bu kişilerin insan ilişkileri yüzeyseldir. Bulundukları ortama uyum sağlamak için ortamın şartlarına ve beklentilerine uygun biçimde davranış sergilerler.
Nevrotik hastalıklar içerisinde yer alan histrionik kişilik bozukluğu, halk arasında fazla bilinmeyen bir rahatsızlıktır. Amerikan Psikiyatri Birliği bu rahatsızlığı, gençlik döneminde başlayan aşırı duygusallık, dikkat çekme ve çevresi tarafından onaylanma ihtiyacı sonucu ortaya çıkan kişilik bozukluğu olarak tanımlar.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Histrionik bozukluk belirtisi olan kişiler olaylar karşısında bilişsel çarpıtmaya dayalı tepkiler verirler. Olayları ya çok olumlu ya da çok olumsuz yorumlarlar. Bu hastaların temel hedefi karşısındaki insanı etkilemektir. Bunun için rol yapar ve abartılı bir davranış takınırlar.
Histrionik bozukluğun belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
Ayartıcı, çekici ve tahrik edicidirler.
Dış görünüşleri ile cinselliğe düşkün intibası verirler. Ancak gerçekte cinsel sorunlar yaşarlar. İlgiyi üzerlerine çekemedikleri durumlarda rahatsız olurlar. Cinsel açıdan tahrik edici tarzları ve sürekli ilgi odağı olma çabaları arkadaşları ile aralarının bozulmasına neden olabilir.
Birden değişen yüzeysel duygu durumları gösterirler.
İnsanlarla duygusal bir ilişki kurma gayeleri yoktur. Davranışlarının ana hedefi muhatabını etkilemek olduğu için karşısındaki üzerinde nasıl bir izlenim bıraktığıyla ilgilenmezler. Bu yüzden histrionikler romantik ilişki kurmada zorluk çekerler. Duygusal manipülasyonlarla karşısındaki insanı etkilemeye çalışırlar. Bu etkiyi oluşturmanın yolu olarak da duygularını aşırı abartmak olarak görürüler. Kötü durumlar karşısında aşırı duygusallık gösterip, çabuk ağlarlar.
Dış görünüşlerini ön plana çıkarırlar.
Toplumda ilgi odağı olmak için nasıl göründükleri histrionikler açısından oldukça önemlidir. Giyim tarzları, jestleri ve mimikleri, konuşmaları ilgi çekmeye yöneliktir. Özellikle konuşmaları içerikten yoksundur.
Etraflarındaki insanların kolaylıkla etkisi altında kalırlar.
Histrionik hastalar her ne kadar ilgi odağı olmayı ana hedef haline getirmiş olsalar da insanlardan çok çabuk etkilenirler. Muhatabının telkinine açıktırlar ve ondan kolay etkilenirler.
Toplumda olumlu ve duygusal bir intiba bırakmaya çalışırlar.
Bireyler arası ilişkinin yakın olması gerektiğine inanan histrionikler, narsistlerin aksine çevresine karşı olumlu ve duygusal bir izlenim vermeye çalışırlar. Buna rağmen ilişki kurma ve sürdürme konusunda sıkıntı yaşarlar. Çünkü benlik algısı gelişmiştir. Kendilerinden başka kimseyi düşünmezler ve tek amaçları dikkat çekmektir.
Tatmin duygusu ön plandadır.
Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler yenilik ve heyecan arayışı içerisindedirler. Rutin olan şeylerden genellikle çabuk sıkılma eğilimindedirler. Yaptıkları her şeyden anında tatmin olmak isterler. Gecikmiş tatmin duygusu karşısında hüsrana uğrarlar ve hoşgörüsüzdürler. Büyük bir hevesle başladıkları her şeye karşı zamanla ilgilerini kaybedebilirler.
İntihar etme eğilimindedirler.
Histrioniklerin intihar etme risk oranları bilinmemekle beraber dikkat çekmek için bu kişilerin intihar tehditleri ve davranışları gösterdiği gözlenebilir.
Histrionik kişiler incelendiğinde kişilik yapılarında diğer kişilik bozukluklarının özelliklerini gösterdikleri görülebilir. Erkelerde narsist kişilik bozukluğu, kadınlarda borderline kişilik bozuklukları histroiniklerle benzer davranışlar gösterebilir. Bunların yanında depresyon, bipolar bozukluk, evlilik ve cinsel sorunlar, alkol ve uyuşturucu kullanımı, anksiyete (kaygı bozukluğu) ve dissosiyatif (bellek, bilinç işlevlerinde bozulma) bozukluk gözlenebilir.
Histrionik bozukluk gösterenler inkâr, somatizasyon (aşırı kaygı), duygusallık, düş ve fantezi kurma, gerileme, dışsallaştırma, yalıtma, konversiyon gibi savunma mekanizmalarını kullanırlar.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Neden Olur?
Histrionik bozukluğa yol açan faktörler tam olarak tespit edilememiştir. Fakat uzmanlar bu rahatsızlığa çevresel ve genetik faktörlerin sebep olabileceğini belirtirler.
Psikolojik rahatsızlıklarda öncelikle kişinin aile ortamı ve ebeveyn tutumları üzerinde durulur. Histrionik kişilik bozukluğu örnekleri incelendiğinde kişinin abartılı davranışlarının altında yatan sebebin çocukluk döneminde annenin ihmalkâr tavırları olduğu sonucuna ulaşılır. Kişi ihmalkâr anneye isteklerini iletebilmek için abartılı davranışlar sergiler. Annenin çocuğa karşı ilgisiz tavrı aynı zamanda çocuğun duygularını ifade edememesine sebep olur. Sonraki dönemde ise kişi, duygularını abartılı bir şekilde gösterir.
Örneğin bir kız çocuğu annesinde gerekli ilgiyi göremediğinde babasına yönelir. Babasının ilgisini çekmek isteyen kız bunu dış görünüşü ve sevimli tavırları ile yapmaya çalışır. Büyüyen kız çocuğu, babasında uzaklaşır ve aynı ilgiyi görebilmek için babasına yaptıklarını başka erkeklere de yapmaya çalışır.
Hipermaskülenite (zehirli erkeklik), erkeğin çocukluğunda annesinin yokluğunu ya da uzaklaşmasının sebebi olarak kendisini bir başka erkeğe tercih etmesi olarak görmesinden dolayı aşırı erkeksi davranışlar göstermesidir. Bir tür güç mücadelesi olarak tanımlanabilecek bu bilinçdışı durum histrionik davranış bozukluğudur.
Histrionik kişilik bozukluğu genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıktığını söyleyen uzmanlar vardır. Uzmanlara göre bu bozukluk dışadönüklük ve duygusallık özelliklerinin aşırılığından dolayı gelişir. Dışadönüklük özelliğinin aşırıya gitmesi histrionik bozukluk gösteren kişilerde heyecan arama ve gerginlik gibi duygulara yol açar. Duygusallık ise histrionik kişilerde depresyon ve içe kapanma şeklinde ortaya çıkar.
Bu rahatsızlığa sebep olabilecek çevresel faktörler aile içinde var olan huzursuzluk, kavga, hastalık gibi olumsuz durumlar, anne ve babanın ayrılması, çocukluk döneminde yaşanan istismarlar, aile üyelerinin beklenmedik kaybı gibi çocuğu derinden yaralayacak olaylar sıralanabilir.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Olanlara Nasıl Davranılır?
Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler bulundukları ortamda dış görünüşleri ile ilgi çeken, heyecanlı ve etkileyici olarak görülebilirler. Fakat bulundukları ortamda yaptıkları manipülatif davranışların farkında değillerdir. Bu davranışları içgüdüsel olarak yaparlar. Peki bu iniş-çıkışlı duygu durumlar karşısında Histrionik kişilik bozukluğu olanlara nasıl davranılmalı?
Öncelikle yukarıda sayılan belirtileri gösteren ya da uzman tarafından histrionik teşhisi konulan kişinin davranışlarının bir rahatsızlığın sonucunda ortaya çıktığını bilmek gerekir. Verilecek tepkiler ve yaklaşım tarzı konusunda da keskin ve sert bir yaklaşım benimsenmemelidir.
Histrionikler ilgi çekme amacı güttüklerinden onlara karşı kayıtsız kalınmamalıdır. Çünkü bu durum histrioniklerin içe kapanmalarına sebep olur. Histrioniklerle tamamen ilişkiyi kesmek yerine onları geri döneceğinize ikna edip onlardan bir müddet uzaklaşmanız tavsiye edilir.
Duygusal açıdan güçlü görünmeye çalışırlar. Fakat yaşadıkları en ufak bir olumsuzlukta depresyon hali yaşayabilirler. Uzun süreli ağlama nöbetleri geçirebilirler. Duygularını açıkça ifade edebileceği bir alan açılması gerçek duygularını ortaya çıkarmada yararlı olabilir. Ayrıca histrioniklerin muhatapları da onlara duygularını açıkça ifade etmekten çekinmemelidir.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Testi
Histrionik kişilik bozukluğu testi, rahatsızlığın doğru teşhisini sağlayabilmek amacıyla uzman gözetimde yapılır. Test, kişinin rahat edebileceği, doğru cevaplar vermesini sağlayacak bir ortamda yapılmalıdır. Verilen cevaplar uzman tarafından değerlendirilerek uygun olan tedavi yöntemine karar verilir ve tedaviye başlanır.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Histrionik kişilik bozukluğu vaka örneği incelendiğinde ruhsal tedaviye karşı çıkmadıkları görülür. Fakat bu rahatsızlığın biyolojik değişkenleri tam olarak bilinemediğinden psikoterapi ile uzun bir tedavi süreci gerektirir. Bu terapi, psikanalitik yöntemler veya bilişsel terapi şeklindedir. Ayrıca grup terapileri de hastalığın düzelmesinde faydalı olabilir.
Psikoterapi yönteminin bu rahatsızlıkta tercih edilmesindeki amaç, histrioniklerin duygusal anlamda yaşadığı stresi azaltmak, kendine olan saygısını güçlendirmek ve problemlerle başa çıkma becerisini geliştirmektir.
Uzun bir süreç olan psikoterapi yönteminde kişinin tedavi olma isteği ve motivasyonu önemlidir. Bu motivasyon kişinin tedavi olup olmama isteğini belirler. Uzun soluklu psikoterapi, hastaların düzelmesini sağlar.
Histrionik bozukluklar konusundaki uzman kadrosuyla en iyi psikoterapi hizmetini sunan Ankara Erdem Psikiyatri kliniğimize uğramaktan çekinmeyin.